Aşure, Osmanlılarla birlikte -tatlı olarak- mutfak kültürümüze giren ve esasen İslam ve ibadetle ilgisi olmayan, Muharrem’de hazırlanarak geleneksel hale gelen bir tatlıdır.
Eski çağlarda ortaya çıktığına dair rivayetler vardır ancak şeker kamışının keşfi ve pekmez kullanımının tarihi çok da eski olmadığı için tatlıya dönüşmüş ve 10. gün anlamına gelen aşure (asûrâ) adını almıştır. Hicri aylardan biri olan Muharrem ayını saray aracılığıyla halka dağıttı. .
Geçmişte Muharrem ayının 10. gününde yaşanan önemli tarihi/dini olayların anısına yapılan bu tatlıyı dini/İslami bir ritüel olarak algılamak bence doğru değil.
Bu konu tekrar tekrar devam edecek 🙂
Gelelim tatlının yapılışına, geleneksel yemeklerin kaynağı hep aynıdır; anneanneme yazık
Harika bir yemek deneyimi yaşadım ve ana yemek lezzetliydi, mekanı cennet olsun, onu çok özledim…
Kendisinden öğrendikçe paylaşacağım, sizin damak tadınıza göre dozlayacağınız konular olacak elbette. Bakliyat ve kuruyemiş oranını dengeli kullanmaya çalıştım, dilerseniz şeker oranını da artırıp azaltabilirsiniz.
Şimdi rahat ol…
Malzemeler
(Ölçüler 7 litrelik tencere içindir)
2 su bardağı buğday (350 gr)
1 su bardağı nohut
1 su bardağı kuru fasulye
300 gr kuru üzüm (sarı, İzmir üzümü)
300 gr kuru kayısı
200 gr kuş üzümü
600 gr toz şeker (3 su bardağı)
Ayrıca 100 gr. nohut ve fasulyeyi pişirirken eklemek için toz şeker (1 su bardağı)
10-15 adet karanfil ve 1 su bardağı su
Tercihen; 1 portakal
Üzerini süslemek için dilediğiniz kuruyemişler
Tarifi
Buğdayı bir gece önceden soğuk suya koyun ve 4-5 saat bekletin (sıcak günlerde mümkün olduğunca soğuk tutun).
Süre sonunda suyu boşaltın ve sarı buğday suyu gidene kadar akan musluk suyu altında yıkayın. Buğdaya su eklerken su berrak olmalı, hala tortu, tortu ve sararma varsa tekrar yıkayınız.
Yıkanmış buğdayı düdüklü tencereye (5-6 litre) koyun, maksimum işaretinin 2 parmak altına gelene kadar su ekleyin ve ateşi kıstıktan sonra ortalama 30-40 dakika pişirin.
Normal bir tencere kullanacaksanız pişerken suyu azalana kadar ekleyin.
Pişen buğdayı sabaha kadar tencerede soğumaya bırakın.
Nohut ve kuru fasulyeleri suya koyun ve şişmesi için sabaha kadar suda bırakın.
Kuru üzümleri yıkayın ve bir gece önceden soğuk suda bekletin.
Sabah;
Nohut ve fasulyeyi ayrı ayrı yarım su bardağı şekerle (her biri 100 gram) pişirin, suyunu süzün, nohutların kabuklarını soyun 🙂
Üzüm suyunu süzüp yıkayın, bir kevgir içine atın ve bir kenarda bekletin.
Kuş üzümlerini 2 dakika haşlayıp suyunu süzün ve tekrar su ekleyip tekrar 2 dakika kaynatın bu şekilde siyah suyunun çıkması için yapıyoruz. Kaynayan kuru üzümleri süzün, soğuk su dolu bir kaba alın ve suda bırakın.
*
Aşureyi pişireceğiniz tencereye buğdayı alıp tahta kaşıkla veya elinizle hamur yoğurur gibi ezin ki nişasta iyice patlasın. Bu, sürecin tutarlılığı için önemli bir adımdır.
Püre haline gelen buğdayın tencerenin yarısına kadar çıkması için kaynar su ilave edin.
Tekrar kaynamaya başlayınca ara sıra karıştırarak ocağın altını kısın ve 10 dakika kaynatın.
Bu sırada kayısıların üzerine sıcak su dökün ve 10 dakika bekleyin, kayısılar çok sert/kuru ise 15 dakika bekleyebilirsiniz. Süre sonunda sudan çıkarıp metal bir süzgeçte suyunu süzün ve badem büyüklüğünde doğrayın.
Kaynayan buğdaya nohut ve fasulyeyi ekleyip orta-kısık ateşte ara sıra karıştırarak tekrar kaynayana kadar pişirin.
Kaynamaya başladıktan 5 dakika sonra şekeri ekleyin ve eriyene kadar yavaş yavaş karıştırın.
Şekerden sonra 10 dakika kısık ateşte pişirmeye devam edin.Eğer suyu azalmışsa veya kıvamı size çok koyu geldiyse kaynayan suyu azar azar ekleyerek yoğunluğunu beğeninize göre ayarlayın.
Son olarak kuru üzüm, kayısı ve kuş üzümünü de ekleyip ocağın altını ve tencerenin kapağını kapatın.
Bu noktada dilerseniz karanfilleri yemek pişirmek için kullandığınız küçük bir tülbente sarıp, paketleyip aşureye atabilirsiniz.
Benim seçimim; Karanfilleri 1 bardak suda kaynatın, süzün ve suyu çorbaya ekleyin. Ancak bu işlem, fotoğrafta da görebileceğiniz gibi rengi bir ton koyulaştırıyor.
Yine bir ekleme var o da benim kişisel tercihim 🙂 Anneannem gül suyu eklerdi onun yerine ben gül suyu tercih etmiyorum onun yerine portakal kabuğu rendesi koyuyorum. Bence baklagillerin tadıyla tezat oluşturuyor ama ağızda çok hoş bir tat bırakıyor.
*Portakal kabuğunu soyduktan sonra beyaz kısmını bıçakla sıyırıp kalan kabuğu keskin bir bıçakla küçük küçük doğrayıp cezveye alıp üzerine su ekliyorum, kaynama başladıktan 2 dakika sonra suyunu süzüyorum , dökün, tekrar su ekleyin ve tekrar kaynatın (böylece kabuğun acısı gider). Ve son olarak (kuş üzümü ile yaptığım gibi) portakal kabuğunu soğuk suda ıslatıyorum. Sıra bana gelince suyunu süzüp kuru üzümlü çorbaya ekliyorum.
Daha önce hiç denemediyseniz bu lezzeti tatmak için kendinize bir şans verin 🙂
-Ben kuru inciri koyulaştırdığı için aşureye eklemeyi tercih etmiyorum. Onun yerine servis ederken üzerine başka fındık serpiyorum, isteyen olursa.
-Kuru incirleriniz çok sert ise suda kaynatmak yerine buharla yumuşatın ve lezzetini hapsedin.
Şekeri ekledikten sonra 10 dakika içinde miktarı bulursanız damak tadınıza göre ekleyebilirsiniz.
– En sevdiğiniz fındıklarla servis yapın ve servis yaparken tarçın serpin.
Elinize sağlık… 🙂
Leave a Reply